29 Ekim Bugün, aziz milletimizin yokluklar ve imkansızlıklar içerisinde kendi küllerinden çağdaş bir cumhuriyeti var etmeyi başardığı günün 97. yıldönümüdür. Milletimizin eşsiz mücadelelerle dolu Kurtuluş Savaşı’nda sergilediği birlik ve beraberlik, sonsuz fedakarlıkları sonucunda kazanılmış görkemli bir zaferdir. Aziz milletimiz, bağımsızlığına göz diken düşman unsurlarına karşı verdiği kararlı ve onurlu mücadeleyle, kendi kaderi üzerinde hiç kimsenin müdahil olamayacağını kanıyla ve canıyla göstermiştir.
İnsanlık tarihi, milletlerin böylesine sarsılmaz bir ortak iradeyle kendi kurtuluş destanlarını yazdıklarına çok nadir şahit olmuştur. Köleliği elinin tersiyle iten, esareti reddeden ve boyunduruk altına alınmayı asla kabul etmeyen bu yüksek ruhun, kendisine en çok yakışan yönetim şekli cumhuriyetle bütünleşmesi elbette son derece normal görülmelidir.
Tüm yaşanan bu olumsuzluklara rağmen bilinmelidir ki, Türkiye Cumhuriyeti ebediyete kadar yaşayacak ve bu kutlu emanet her daim dimdik ayakta kalacaktır. Her ne şart altında olursa olsun bu bayram bütün coşkusu ile kutlanacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, büyük milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, bütün kurucu kahramanları ve bugüne kadar vatan toprağına verilen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyor, hepsine Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.